17 Kasım 2014 Pazartesi

herşeye rağmen,Ve sen geldin bebeğim..

 tarih 02.06.2014 pazartesiyi gösteriyordu paşam artık 41. haftasını bitirmiş sanki benim sezeryana olan korkumun farkındaymış gibi kıs kıs gülerek gelmemekte ısrar ediyordu..tabiki inatçı annesi gün sancılarının da gazına gelerek sunii sancıyla epidural normal doğum yapmaya karar verdi..

pazartesi saat 8 de bilecik ten eskişehire yola çıktık bende tık ses yok ! bir gün öncesi de sancılanmışım mutluluktan uçuyorum bebeğim gelmeye karar verdi hayallerimdeki doğumu yaşayacağım holleyy derken arkadaş meğersem o da yalancıymış:( neyse dedik taktık  suni sancıyı bir yandan işlemler diğer yandan gergin bekleyiş.. ama benim hastanemin en güzel tarafı normal doğum yapacaksanız eğer tüm sancılarınızı ailenizin yanında geçirip artık 9 cm e ulaştığınızda doktorunuzun sizi doğumhaneye götürmesiydi . sevgili doktoruma küçük bi çocuk gibi korkuyla karışık annem de yanımda olabilir mi yanıma girip çıkabilir mi diye mahcup bir şekilde sorup tabiki siz zaten odanızda olucaksınız eşiniz, anneniz yanınızda olacaklar cevabını aldığımda çocuk gibi ellerimi şaplatıp holley deyivermişim :))

gelelim işin aslına sevgili anneler bacılar hatunlar ! doğa size nasıl doğuracaksınız diyorsa o şekilde doğuruyorsunuz inatlaşmanın gereği yok ! TAM 10 saat sonra ben hala 1.5 cm bile açılamamışken ve 1,5 dakikada bir sancım girmeye başlamışken 10 dakika içinde sezeryana alınmak kadar hayal kırıklığına uğratıcı bir şey yok !

tamam evet olabilir pozitif düşün bebeğin sağlığı hala yerinde sende eh işte iyisin olmuyosa zorlama kızım ses çıkarma gir sezeryana dedim (tabi artık eşimin annemin ablacığımın ısrarları ile ve gözyaşlarıyla tabi !!)).

ben , spinal anestezi ile sezeryan oldum tabiki 1,5 dakikada giren sancılarla cenin pozisyonunu alıp sabit bir şekilde durmanın zorluklarından bahsetmiyorum bile ! ve 10 saatin stresinden sonra sezeryana başlayıp bebeğimi çıkarırken doktorum, ben o an allah allah diyerek panikledim ve üstüne bir de uyutulmak zorunda kaldım! ameliyathaneye girdiğimde tam karşımda küçük yatak gibi bişey vardı dedim ki oğlumu bana gösterdikten sonra ilk oraya alacaklar heralde .. kısa süreliğine uyutulduğum için (1 ila 1,5 saat) yatağıma alınırken gözlerim açıldı ve direkt olarak o küçük yatağa baktım oğlumu orada göremeyince binbir stresle sezeryana giren ben bebeğim nerde bebeğim nerde diye diye başladım ağlamaya ağlamak şöyle dursun hayatım boyunca geçirdiğim nadir sinir boşalmalarından biriydi... ve içime doğan şey olmuştu bebeğim kakasını yapmış , eğer ben doktorumu dinlemeyip ısrarla normal deseydim de gecenin ilerleyen saatlerinde apar topar sezeryana girecekmişim!vel hasıl bir müddet kendime gelemedim taa ki gökkuşağımı yanıma getirip kollarımın arasına verdikleri ana kadar. o anın güzelliğini müthişliğini büyüsünü anlatamam... bu nasıl bir doğadır nasıl bir yaratılıştır ki o zır zır ağlayan bebek anasının kucağına geldiğinde sesi bıçak gibi kesilsin_?
işte o an dedim ki ey benim gökkuşağım annenin dediği çıktı işte ;hep derdim ki  kokunu duyduğum an anlayacağım ki;senden önce yaşadığım en güzel an bile yalanmış...çektiğim en büyük acı senin doğumunda yaşayacağımdan daha büyük olmayacak ve Allahın izniyle seni kucağıma verdikleri o an duyduğum mutluluk,şükür,huzur da yaşadığım en büyük sevinçle mutlulukla yarışamayacak! işte o zaman BEN olacağım .sen benim dünyaya geliş nedenimsin oğlum...sen benim sıfır maliyetle bu dünyaya bırakacağım en büyük mirasım mozaiyim canımın canı ömrümün gülü olacaksın ..geleceğin günü sabırsızlıkla bekliyorum ..annen..
Ve oldu ..sen işte böyle geldin gökkuşağım ,iyiki de geldin HOŞGELDİN!

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar