24 Haziran 2015 Çarşamba

bizimkisi bir 'salgın' hikayesi

Atiye nin 'bu gece soygun var ' şarkısını ' bu gece Salgın var ' olarak değiştirip söylüyorum. Benim oğlan yaşına girer girmez ilk adamakıllı çocuk Hastalığı'na yakalandı . Yüksek Ateşli ishal . Aşılarından sonra burun akıntısı hafifleyen bebişimle bir park keyfi yaptık gezdik , tozduk. Evimize gelip akşam uyumasına geçtik saat gece 02:00 bir uyandım bizim oğlan Ateşler içinde yanıyor . Uyumadan önce kramplar eşliğinde cırt şekilde kakasını yaptığında sevinmiştim ohh yap Çocuğum bağırsakların temizlensin diye . Sonra gece 3:30 gibi 2 . Cırtını ve sabah 6:00 gibi 3. Cırtını ve toplamda ertesi güne de sarkar şekilde toplam 6 cırtı yapınca Gullum 'Ün dediği gibi bu evde ters giden bir Şeyler var dedim ve soluğu doktorda aldım .
Bizim buradaki devlet hastahanesine çok tatlı bir kadın doktor gelmiş. Sabah sabah ilk hastası olarak yanına girdik muayenemizi olduk , Samet o vakumlu aurasıyla doktorcuğumuzu kendine aşık etti hatta o kadar ki kadın ' bu çocuk çok güzel olmuş sen 2. Yi de yap , onu da kendine benzet . KARDEŞ çok güzel bir şey ' nasihatleriyle ovaladı bizi :)) 
Şikayetimiz Ateşli ishal olunca kaka tahlili istedi . ' doktorcuğum , enfeksiyonal  bir durum Olmasın ? ' diye kaygıyla sorunca , hadi o zaman Hemogram da isteyelim ,hem 1 YAŞ Kontrolü de olsun daha önce bakılmamış dedi . 
Hem ağlarım hem giderim .. Alt kata indik oğluşumdan kan Alınacak Allah'ım ne yapacağım ben derken diğer yandan da sağlık için bakılması Şart diye kendimi telkinlerle laboratuvarda buldum.allahtan kuzenim çocuk polikliniğinde Çalışıyor bizi hiç yalnız bırakmadı. Hatta sametten kan alınırken ben tutamam deyip kendimi kapının ardına,Samet'i de kuzenin Güvenli kollarına bıraktım. Hiç sorun çıkmadı bir seferde alındı Kanı ağlamalar , tarif edilemez korku ve çığlıklar eşliğinde. Bir müddet uykusunda sıçradı , her şeyi reddetti . Boynuma yapışıp hüngür hüngür ağladı . Tabi ben de . 
Ve sonuçlar tahmin ettiğimiz üzereydi. Bizim oğlan Türk misafirperverliğini göstermiş ta bağırsaklarına bakterileri davet etmiş , Ateş'in de ishalin de kaynağı buymuş.antibiyotik şuruplar evimize döndük. 
Erken Teşhis ve atik davranmak gerçekten işi çok kolaylaştırıyor . Kandaki enfeksiyon üst limitin çok az üzerindeydi . Iyice ilerlemeden ve Vücudu daha fazla su kaybetmeden önlemini aldık. Bugün 2. Gün kakasını yapmadı. Ateş'i düştü ,iştahı yerine geldi . Ama şimdi de babası hastalandı ! Tealllamm ya pek bilir böyle Zaman'ları boncuğum ! Gene üritiker oldu bu adam ya :)) canım benim tüm Vücudu kabardı , deli gibi kaşınıyor krizlere girdi Adamcağız. Bu sabah da soluğu cildiye uzmanında aldık. Beni Görenler ' hayırdır Çiğdem ' diyor  . Bugün de babasını getirdik diye esprisel yaklaşmaya Çalışıyorum ama yok benim tay kimin kısrak kimin vücudum tükenmiş , adım atacak halim kalmamış , Gözlerimin altı halka halka olmuş yürüyen cenaze modundayım. Neyse Çok şükür şuan o da iyi . 
Artık mümkünse ben de benden geçmeden kimse hasta Olmasın . Allah'ım ne olur ya. Bittim artık .


18 Haziran 2015 Perşembe

1 yaş aşıları ve etkileri

öyle yorgun bir hafta geçiriyorum ki anca şimdi zaman bulabildim yazmaya. . benim tospam büyüdükçe hınzır, afacan bir şey oldu :)) hani ele avuca sığmıyor derler ya hah işte o benim oğlum. maşallah sağlığı sıhhati yerinde , keyfi de gıcır. e daha ne olsun tırım tırım orayı burayı kurcalayıp oradan oraya pıtır pıtır dolanıp evi biribirine katıyor ben de evin kül kedisi olaraktan oğluşun enkazlarıyla boğuşuyorum.
her sabah kurulu saat gibi 07:00 de ultra enerjik bir şekilde ( 7 yi bir geçsin be çocuğum bir dakika bir dakikadır anan için ) uyanıyoruz. akşamın 11 inde de uyusa sabah 7 si şaşmıyor . prensipli çocuk benim oğlum hiç anasına çekmemiş. 8 de kahvaltı 10 buçuk gibi uyuyor 1 saat kadar sonra eller havaya  akşam yatana kadar bir daha uyut uyutabilirsen . çok zorlanıyorum valla . oyun oyun oyun... akşam 5 e doğru artık evde nefes alamayınca evden kaçarcasına doğru parka 7 buçuk gibi eve dönüş , banyo ve ben mefta :))  bunların yanı sıra bir de sevgili kocaciğimm midesinden gene rahatsızlanmış , o da yetmemiş üritiker olmuş kabarmış  kaşınıp duruyor , onun o halini gören ben burnundan duman çıkaran boğa misali evin ve çocuğun onca yükü bendeyken tüm gün yatıp ahhhhyyy çok yorgunum hayatımm  deyince kendimi boğa onu matador oğlanı da hheyo heyo diye zevkle izleyen seyirci moduna sokuyorum. ya gerçekten acaba bu dünyaya erkek olarak mı gelmek varmış ?

neyse . 2 gün evvel 1 yaş aşılarını yaptırdım .kızamık,kızamıkçık,su çiçeği. hemşiremiz aşı bölgelerine dayanabileceği soğuklukta uygulama yapmamı ateşinin 38 i geçmediği müddetçe de herhangi bir şurup vermemem gerektiği direktifleriyle beni yolladı. sanki aşıyı samet değil de ben olmuşum :))  çocuğum çok şükür ateş vs olmadı bilakis sanki aşı değil doping vermişler adam yerinde duramıyor. yahu bir insan evladı bu kadar hızlı emekler mi ? maşallah maşaallahh!!
evde duramadım çocuğu kaptığım gibi anamın evinde soluğu aldım annemle babam bu konuda süperler . hele babam valla bakıcıların bakıcısıyım diyene el öptürür. doğal olarak çocuk da oraya gidince keyfi 40 a katlanıyor. ateş düşürücüsünü ve ateş ölçerini gösterip çıkarsa verirsin , durmazsa ararsın deyip oradan da kaçtım :)) maşallah hiç bir sorunumuz çıkmadı. hiç ateşlenmedi. içimden oh şükür atlattık derken benim oğlanın durduk yere sümükleri bizim yenipazar şelalesi gibi akmaya başladı. dün gece ve bugün tavan yaptı. öyle ki burnundan meme ememiyor yavrucak . ama gene bir halsizlik durumu huysuzluk filan da söz konusu değil .
1 yaş aşı yan etkilerini okuyunca pek bir şaşırdım. kızamık aşısı canlı bir aşıymış , aşıdan sonra ateş ,grip benzeri nazal belirtiler ,öksürük ve hatta kızamık benzeri döküntüler görülebiliyormuş.
bu da mı gol değil be ! diye kuyruğumu kıstırıp oturdum :)
en azından ateşi yok sürekli hapşırıyor ,deli gibi burnu akıyor o kadar .
hatta parkta arkadaş bilem edindi . adı ırmak :)) top oynuyorlar bir bakışlar,bir tripler sormayın gitsin. salıncağa biniyor ,kaydıraktan kayıyor,çocuklarıın arkasından koşuşturuyor parka gidince beni bilem satıyor aşı da neymiş bizimkine komayor valla :)) 


13 Haziran 2015 Cumartesi

kişisel envanterim

oğlum yaşına girdiğinden beri düşünüyorum. hamilelik ve çocukla geçem 9 ay + 1 yıl içinde yaşadıklarım,tecrübelerim , hayata bakış açımı kısacası kendimi şöyle bir uzaktan inceleme ve değerlendirme sürecindeyim.

hazır olmakla olmamak arası , istemekle biraz daha beklemek mi? arası bir dönemde hamile olduğumu öğrendiğimde gene de yuppi diye sevinmiştim. bu benim sevgi pıtırcıklığımdan kaynaklanıyor. şuan hiç bir şekilde 2. bir bebeği istemememe  rağmen es kaza hamile kalsam ben gene o aynı ben olurum. hamileyim diye sevinirim ! niye böyleyim bilmiyorum ama böyleyim işte abi..

fiziksel olarak sağlıklı ve iyi , psikolojik olarak hüzünlü , kırılmış , yalnızlaştırılmış bir hamilelik dönemi geçirdim.çok ağlamadım ama inadına güldüğüm çok zamanlarım oldu. gülmeyi bir panzehir haline getirip yaşadım. olumlumlamalarla geçti zamanımın çoğu. her gün pilates yaptım , oğluma yazdım , kendimi dinledim , içimde büyüyen oğlumu dinledim , derin derin nefesler aldım. kendi acılarımı ona yansıtmamalıydım.öyle de yaptım.

zor bir doğum süreci yaşadım 10 saat suni sancı , 10 dakika içinde apar topar sezeryana girişim , doğum esnasında kopmam ve uyutuluşum , uyandığımda mutluluk yerine tüm bu ağırlıkları taşıyamamanın verdiği , yenilmişlik , üzüntü , ve neden?lerle ağlama krizi geçirişim ve bir müddet kendime gelemeyişim

her şeye rağmen mutlu mesut kucağım dolu bir şekilde evime gelişim  , ama arkamda olup bitenlerden bir haber oluşum. sütümün gelmeyişi , ağlaya ağlaya emzirişim ve mama verişim...

10. gün itibariyle toparlanmış yavaş yavaş kendi işimi kendim görebilir hale gelmiştim. 20. günden sonra yalnız yaşamaya başlamıştım. çok sakin , çok sağlıklı bir bebeğe sahip olmak beni hem mutlu ediyor  hem rahatlatıyordu. öyle lohusa depresyonlarına da girmedim . hatta bana yardım ediyor gibi görünenleri de idare ettiğim çok olmuştur.

ama her şeye rağmen en büyük başarılarım ;
mamayı bırakıp 40 günden itibaren tamamen anne sütüne odaklanışım,
emzirebilmek için varımı yoğumu ortaya koyuşum ve bunu başarmam,
yeni , tecrübesiz , bir çok konuda bilgisiz bir anne olarak bebeğimin tüm fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarıyla bi zatihi ilgilenmem ve dağınıklarımın toplanması ve gelen misafir ağırlanması haricinde çok da bir yardıma ihtiyaç duymamam.
ay bebekle şu mu olur , üf şimdi kim uğraşsın modlarına hiç girmeyip oğlumla süper zamanlar geçirmem,
özellikle ilk 6 ay boyunca bir çok olaya daha pozitif bakabilmeyi başarmam,
çocuğumu beni ve eşimi hallaç pamuğu gibi yapmaya çalışanlara karşı kırmızı çizgilerimi net bir şekilde ortaya koymam , evimi , eşimi , bebeğimi hem bir anne hem bir eş hem de bir insan sıfatlarının hepsiyle kavrayabilmem,
hatalarımdan , yanlışlarımdan utanmamam ve gene gene hata yapmaktan korkmayan bir kadın kişisi olmam :)
hayallerimdeki anne olabilmek için tüm engelleri aşmam ve o mertebeye çok yakınlaşmam benim en büyük kişisel başarılarımdandır.

gerisi teferruat. Allah sağlık versin , huzur versin gerisi boş. dün ağladığımıza bugün gülebildiğimiz bir dünyada yaşıyorsak eğer, hiç bir şey hiç bir zaman bitmez .o yüzden bugün ağladığıma da çok takılmıyorum çünkü biliyorum ki yarın ona da güleceğim.

ben şimdi bunları niye yazdım ki :)
sevgiyle kalın...

4 Haziran 2015 Perşembe

Bir Yaşında benim oğlum ...

Hayallerim , Aşkım, bir tanem... Ay dün gibi doğum anı ... Şuan bu saatlerde (bu arada şuan saat 22:12) ben hüü hüü ağlıyorum .malum  yaklaşık 10 saat doğum sancısının ardından apar topar sezeryana girişim  doğum hikayem de uzun uzun yazıyor...

Ortalıkta anayım ben höyytt diye diye dolanırken1 seneyi devirdik sağlıkla , mutlulukla bazen kavga ve Tartışmalar eşliğinde ... Şimdi şöyle bir geri dönüp bakıyorum da ... Vallahi maşallah bana ben bu BIR seneyi çok çok çok iyi idare ettim.
Öncelikle  Şükürler olsun ki Oğlumu hala emzirebiliyorum .
Sonrasında evimin her türlü sorumluluğuyla bi şekilde başa çıkabiliyorum.
Anneliğimi yaşayarak öğreniyorum , tadını çıkartıyorum . çoğu zaman hatalar yapsam da , yanlış teknikler kullansam da ,bir çoğundan sonuç alamasam da arada bir saçmalasam da , elime gözüme bulaştırsam da yapıyorum işte ya , annelik de budur zaten . kendimden memnunum,hislerime ve iç güdülerime güveniyorum ona göre hareket ediyorum .bir annenin en güçlü yol göstericisi başka ne olabilir ki zaten :)
Kocamı hala çok seviyor hatta ona çok benzeyen Oğluma baktıkça ve her baktığımda onu görünce daha çok seviyorum . ( nalet olsun içimdeki bu insan sevgisi ! )
Kendimi çocuk oldu diye bırakmayıp hayatıma devam ediyorum
Kadın olduğumu unutmuyor yeri geldiğinde bir elimde cımbız , bir elimde ayna umurumda mı ki bu dünya ? Modunda takılabiliyorum.
Oğlum da ben de kocam da sağlıklı ve tonlarca sıkıntı ve sorunumuza rağmen birbirimize sımsıkı kenetlenmiş halde hissediyorum. Bir de çocuk olunca ara açılır derler halt etmişler . İçerdeki aşk , Gönül Bağlılığı olduğu sürece bir de çocuk geldi mi evin şeker paresi Yıkılmaz kale gibi olur o ev maşşallahhh! Ebeveynler kendi ataletinizin , bırakmışlığınızın nedenini yavru sabi bebelerinizden bilmeyiniz .

ve evet gelelim doğum gününe . aslında çok gidip geldim doğum günü yapsam mı yapmasam mı? diye . neden diyeceksiniz .. 1 yaşında bir bebeğe öyle kapsamlı bir doğum günü partisi yapmanın gereği yok ki. çocuk hiç bir şeyden anlamıyor , kalabalık tedirgin ediyor ,bebek desen bebek değil , çocuk desen çocuk değil..ama diğer taraftan da içime sinmedi küçük bir şey yapalım dedik. 1 günden az bir zaman kala harekete geçtim :)) kısa süreliğine küçük , güzel bir doğum günüsü yaptık :::::)

valla 1 yaşındaki çocukla zor oluyor bu işler . daha sabahtan başladı benimki mızırdanmaya iyiki doğdun bebemmm diye şarkılar söyledim sankim anasına sövdüm :)) hüngür şakır ağlamaya başladı,hadi o uyusun evi toparlıyım dedim öğle uykusu uyunmadı :))pasta keselim dedik gene ağlamaklı , mız mız laşmalar filan derken o balonları görmesin mi? allahımmm o nasıl bir korkmak , nasıl bir anaya sarılmak , bu sefer diğer bebişler de bir güzel ağlandılar , bağrıştılar :))

bi çırpıda kestik pastasını. :) ben tuttum dileklerini sağlık , huzur , mutluluk diledim ,başarı diledim. mutluluğu başarı , başarısı mutluluk getirsin dedim. adam olsun benim canımı sıkmasın dedim :))dedim de dedim işte .

iyi ki doğdun gökkuşağım . aşığım sana . iyi ki geldin ,
seni seviyorum .



Popüler Yayınlar